Vasıtalarda namaz

Sual: Vasıtalarda namaz kılınır mı?
CEVAP
Sağlam bir kimsenin, gemi, tren, uçak ve otobüs gibi vasıtalarda, farzları oturarak kılması caiz değildir. Ancak teyemmüm yapmak için gereken özürler varsa caizdir. (Halebi, Redd-ül Muhtar)

Zaruri özürler şunlardır:
Malın, canın, hayvanın tehlikede olması, inince hayvanın veya hayvandaki veya yanındaki eşyanın, malın çalınması, yırtıcı hayvan, düşman, yerde çamur olması, yağmur olması, hastanın, inerken, binerken iyi olmasının gecikmesi veya hastalığının artması, arkadaşlarının beklemeyip tehlikede kalması, indikten sonra hayvana yardımcısız binememek gibi sebepler birer özür olur.

Böyle bir özürle vasıta içinde ima ile namaz kılmak caiz olur. Namazda oturur gibi yere veya koltuğun üzerine oturarak ve kıbleye dönerek namaz kılınır.

Bildirilen özürler yoksa, oturarak vasıtada namaz kılınmaz. Otobüslerin verdiği molalarda kılınabilir. Yahut otobüsü durdurup namaz kılınır. Durdurulamazsa, inilir, namaz kılındıktan sonra başka vasıta ile gidilir. İlk otobüse binerken, (Namaz vakitlerinde yolda duruyorsanız sizden bilet alayım) diye pazarlık ederek binmelidir.

Bu da yapılamazsa, diğer üç mezhepten biri taklit edilerek iki namaz cem edilir.

Giden gemide farzları, özürsüz oturarak kılmak, iki imama göre caiz değildir. Baş dönmesi özürdür.

Deniz ortasında demirli gemi, rüzgarla çok sallanıyorsa, giden gemi gibidir. Çok sallanmıyorsa, sahile yanaşmışsa, farz namazları oturarak kılmak caiz olmaz.

Giden gemide, namaza başlarken kıbleye karşı durmak ve gemi dönünce, kıbleye dönmek gerekir.

Seferi olan, vapurda ve trende, farz namaza, kıbleye karşı durup, secde yeri yanına pusula koyarak, vapur ve tren döndükçe, kendisi kıbleye karşı dönmelidir. Yahut başka biri, sağa sola onu döndürmelidir. (Seadet-i Ebediyye) Namazda göğsü kıbleden ayrılırsa, namazı bozulur. Çünkü, vapur ve tren ev gibidir. Hayvan gibi değildir.

Otobüste, trende, dalgalı denizde kıbleye dönemeyenin, farz namazları caiz olmaz. Bunlar yolda seferi oldukları müddetçe Maliki, Şafii veya Hanbeli’yi taklit ederek, iki namazı cem ederek kılabilir.

Sual: Talebeler olarak geziye gidiyoruz. Arabada namaz kılmam gerekebilir. Nasıl yapacağım?
CEVAP
Arabada mecbur kalmadıkça kılmayın. İki namazı cem ederek kılın. Arabada kılmak zorunda kalırsanız bağdaş kurarak veya diz üstü oturmanız gerekir. Ayakkabıyı çıkartmanız gerekir. Kıbleye karşı ima ile kılınır.

Arabada namaz
Sual:
İnme imkânı yoksa, otobüs devamlı hareket ederken sabah namazını kıbleye doğru nasıl kılabilirim?
CEVAP
Yollar hep eğri büğrü değildir, düz yolda giderken zaten iki rekât kılacaksınız, en kısa sûreleri okursunuz, kıbleye dönersiniz öyle kılarsınız.

Eğer öğle vaktini de kılma imkânı olmazsa, o zaman ikindi vakti arabadan inince cem edebilirsiniz. Seferi iken Şâfiî, Mâlikî veya Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edilir, mukim olunca, cem etmek gerekince Hanbelî mezhebi taklit edilerek kılınır.

Sual: Arabada yanımda su götürmeyi düşünüyorum. Olur da abdestim bozulurda abdest alırım diye. Sadece farz olan yerleri yıkasam caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olur. Sadece bir kere de yıkasanız olur, üç kere yıkamak şart değil. Yani bir gazoz şişesindeki su ile rahat abdest alınır.

Sual: Uçakla giderken bir namaz vakti çıkacak olsa, ne yapmak gerekir?
CEVAP
Uçakta namaz kılınır. Uçakta kılma imkanı olmayıp vakit de çıkacak olsa, diğer üç mezhepten birini taklit ederek, iki namazı cem ederek takdim veya tehir ile kılmak gerekir. Sabah namazı cem edilmez. Eğer sabah namazı girince uçağa binip inince güneş doğacaksa, namazı kazaya bırakmak haram olduğu için, uçağın arkalarında bir yere gidip kılmalı. Ayakta mümkün olmazsa oturup yere secde ederek kılmalı. Secde etme imkânı da yoksa, ancak o zaman îma ile kılınabilir.

Sual: Uçakta namaz ima ile kılınır mı?
CEVAP
Otobüs gibidir.

Sual: Uçakla ABD'ye gideceğim. Öğle namazı vakti girmeden İstanbul’dan ayrılmış oluyorum. Öğleyi nasıl kılacağım?
CEVAP
İki yol var:

1- Uçakta kılınabiliyor. Arka kısımda ayakta kılma imkanı var. İki rekat farzını kılıyorsunuz o kadar.

2-
Eğer uçakta ayakta kılma imkanı olmazsa, inince ikindi ile cem edip kılarım diye karar verirsiniz. Uçaktan inince, Maliki mezhebini taklit ederek, sünnet kılmadan iki rekat öğle, iki rekat da ikindi namazını beraber kılarsınız.

Not:
İkindi vaktinde de Amerika’ya varamıyacaksanız, ayakta kılma imkanı da olmazsa, o zaman uçakta iken, koltukta diz üstü veya bağdaş kurup oturarak ima ile namazınızı kılarsınız. Zaten gelirken bunu mecburen yapacaksınız. Zira vakitler havada iken geçiyor.

Sual:
Namazı otobüste oturarak kılmak zorunda kalırsak otobüsün durmuş olması mı gerekiyor?
CEVAP
Dururken kılma imkanı varsa dururken kılınır. Durmuyorsa, hareket ederken de kılınır.

Vapur ve trende namaz
Sual: Yolculuk esnasında vapurda veya trende kıbleye dönmek şart mıdır?
CEVAP
Evet, kıbleye dönmek şarttır. Seferî olunca, dört rekâtlı farzlar iki rekât kılınır. İki rekât namaz kılana kadar, vapurun, trenin yönü genelde değişmez. Eğer, sağa sola dönerse kıbleye karşı durup, secde yeri yanına pusula koymalı. Vapur veya tren döndükçe, kendisi de kıbleye karşı dönmeli. Yahut başka biri, sağa sola döndürebilir. Vapur ve tren ev gibi olduğu için, namazda göğsü kıbleden ayrılırsa, namazı bozulur. Böyle vasıtalarda kıbleye dönemeyenin, farz namazları sahih olmaz. Bunlar yolda seferi oldukları müddetçe, vardıkları yerde diğer üç mezhepten birini taklit edip iki namazı cem ederek kılabilirler. Seferî iken yolda kılamazlarsa, vardıkları yerde mukim olunca, Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edebilirler.

Sual:
Dünyanın dönüşünden, daha hızlı giden bir uçakla, mesela, Ekvatorda iken, yarım saatte dünyanın etrafında bir tur atacak şekilde gidilse, namazlar nasıl kılınır?
CEVAP
Vakit namazın şartıdır. Vakit girdikçe namaz kılmak farz olur.
Güney veya kuzey yönüne gidilirse, değişen bir şey olmaz. Aynı meridyende gidilmiş sayılır. Doğuya da, Batıya da gidilse, 30 dakika içinde, sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarının vakti peş peşe hemen girip çıkar. Bir namazı kılana kadar vakit çıkabilir. Bunun için, iki namazı cem ederek kılmak uygun olur. Eğer uçağın çok hızlı gitmesinden dolayı namazı kazaya bırakırsak, günah olmaz. Uçaktan inince, vakti girdiği halde, kılınamayan namazlar kaza edilir.

Gemi vatan olmaz
Sual: Gemimiz Gölcük’te tamirde, ayrılış tarihimiz kesin bilinmiyor. Tamiri biter bitmez Mersin’e gitmeyi planladık. Mersin’de de, ne kadar kalacağımız belli değil, demirli olarak, belki bir ay, belki daha fazla kalabiliriz. Bu durumda namazları nasıl kılmak gerekir?
CEVAP
Gemi kaptanı veya başka yetkili, (Burada 15 günden fazla kalacağız) derse, karada mukim, gemide seferi olunur. Gemi vatan olmaz. Böyle söylemedikçe, hep seferi kılınır.

Vasıtalarda namaz nasıl kılınır?
Sual:
Uçak, gemi, tren ve otobüste namaz kılmak caiz midir?
CEVAP
Hepsinin hükmü aynı olmaz. Mesela uçakta namaz vakti çıkacaksa uçaktan inilmez. Gemiden de inilmez. Trende bir istasyonda inilebilir. Otobüsten inmek daha kolaydır. Hangi vasıta olursa olsun, namazı kazaya bırakmayacak şekilde işler, saatler ayarlanmalı. Hepsi için ayrı örnekler verelim:
Uçakta: Yurt içi ise, bir iki saat sürüyorsa, uçakta oturup namaz kılmaya gerek yok. İnince iki namazı cem edip kılma imkânı var. Eğer sabah namazı girince uçağa binip inince güneş doğacaksa, namazı kazaya bırakmak haram olduğu için, uçağın arkalarında bir yere gidip, ayakta mümkün olmazsa, oturarak rahatça namaz kılınabilir. Îmâ ile kılmaya gerek kalmaz.

Uçakta da kıbleye dönmek şarttır. Uçak zikzaklı gitmediği için kıble fazla değişmez. 10 veya 20 derece değişse bile kıbleyi etkilemez. Mesela Samsun’dan Adana’ya giden, uçağın gidiş istikametine doğru namazını kılar. Adana’dan Samsun istikametine giden de uçağın tam tersine dönerek namazını kılar. Konya’dan Van’a giden, uçağın 90 derece sağ tarafına dönerek namazını kılar. Dönüşte de, 90 derece uçağın sol tarafına dönerek kılar. Yurt dışına giden de kıbleye yönü gelecek şekilde, uçakta namazını kılar.

Gemide: Giden gemide de, uçakta olduğu gibi, kıbleye dönülür, namaz ayakta kılınamazsa, oturarak kılınır. Îmâ ile kılmaya gerek kalmaz.

Trende: İstasyonlarda durunca, ayakta namaz kılınabilir. Bazı istasyonlarda inip kılma imkânı bile oluyor. Tren içinde de, ayakta kılınamazsa oturup kılmak caizdir. İçinde de oturup kılma imkânı yoksa, inince, iki namaz cem edilir.

Otobüste: Otobüs; uçak, gemi ve tren gibi değildir. Binerken pazarlık yapılabilir. Mesela, (Eğer namaz vaktinde bir yerde durursanız, bileti sizin firmanızdan alırım) denebilir. Söz verdikleri hâlde, namaz vaktinde otobüs durmazsa, müsait bir yerde inip namaz kılınır, başka bir otobüsle yolculuğa devam edilir. Yanında hasta falan varsa, inince cem edebilir. Cem de edemeyecek durumdaysa, mecburen otobüste, koridora oturup namaz kılabilir. Buna da imkân olmazsa, oturduğu yerde ayaklarını toplayıp îmâ ile kılar. Kıbleye dönebildiği kadar dönmesi şarttır.

İbni Âbidin hazretleri diyor ki: Sağlam bir kimsenin gemide, trende, hareket hâlinde, farzları oturarak kılması, İmam-ı a’zama göre caizse de, İmameyn’e göre, özürsüz caiz değildir. Fetva da böyledir. (Seadet-i Ebediyye)

Demek ki, özür varsa oturarak kılmak caiz oluyor. Bir özrü yoksa oturarak kılamıyor.