Kazası olmayanın kaza namazı kılması

Sual: Kaza namazı olmayanın, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet etmesi caiz midir?
CEVAP
Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, farzdan başka namaz kılmaktır. Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet olmuştur. Bu hususta din kitaplarındaki ifadeler şöyledir:

1- Farzların yanında sünnetleri kılarken, farzdan başka herhangi bir namaz kılmakla, sünnet de, yerine gelmiş olur, sünnet diye ayrıca niyet etmek gerekmez. Gece kalkıp iki rekat teheccüd namaz kılan kimse, sonra baksa ki, sabah namazının vakti girmiş, artık sünnet kılamaz, kıldığı iki rekat nafile sünnet yerine geçer. (Eşbâh)

2-
Farzın yanında, adak namaz kılmakla da, sünnet yerine gelmiş olur. Dürr-ül-muhtar’ın, (Nafile kılmak isteyen, önce namaz kılmayı adamalı, sonra, nafile yerine, bu adak namazı kılmalı. Sünnet namazları nezrettikten sonra kılan, bu sünnetleri kılmış olur) ifadesini, İbni Âbidin hazretleri şöyle açıklıyor: Nezredilen namazı kılmak vacib olduğu için, vacib sevabı hasıl olur. Sünnet yerine, nezredilen namaz kılınınca, sünnet de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)

3-
Farzların yanında sünnetleri kılarken, kaza, adak namazı veya herhangi bir nafile namaz kılmakla da, sünnet yerine gelmiş olur; çünkü o vakit içinde farzdan başka, [nafile olsun, kaza olsun] herhangi bir namaz kılınınca, sünnet de yerine getirilmiş olur. (Nevâdir-i fıkhiyye)

Beş vakit namazın sünneti demek, Resulullahın kıldığı namaz demektir. Bu namazlara sünnet ismi sonradan verilmiştir. Resulullah, beş vakit namazın sünnetlerini kılarken, yalnız (Allah rızası için namaz kılmaya) derdi. (Sünnet kılmaya) diye niyet etmezdi. Her vakit içinde böyle kılınan her namaz, sünnet ismi verilen namaz olur. (Redd-ül muhtar, Uyun-ül besair, Halebi)

Muhammed Masum hazretleri de buyuruyor ki:
Kaza namazı kılanın, kazaları bittikten sonra kıldığı kaza namazları, nafile olur. Bunlarla, nafilelerin sevabları hasıl olur; çünkü, belli vakitlerde kılınan [beş vaktin sünnetleri, kuşluk, evvabin, teheccüd gibi] nafilelere belli niyet şart değildir. Kaza namazları, o vaktin nafileleri olur. (2/63)

Görüldüğü gibi, kaza namazı kılmakla, sünnet yerine gelmiş oluyor. Kaza borcu olmayanın da, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet ederek kılmasında hiç mahzur yoktur.

Akşam namazının kazası
Sual:
Kaza namazı borcu olmayanın, kıldığı kaza namazları nafile olduğuna göre, akşam namazını kaza edince, kazamız yoksa nafile oluyor. Üç rekâtlık nafile olmayacağı için, akşam namazının sünnetini kılarken, kazaya da niyet etmeden kılmak gerekmez mi?
CEVAP
Hayır, gerekmez. Farzın yanında herhangi bir namaz kılınınca, sünnet de kılınmış oluyor. Onun için sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmenin hiç mahzuru olmaz. Peygamber efendimizin akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı da olmuştur. Öğlenin son sünnetini dört rekat olarak da kılmıştır. Yatsının farzından sonra çok namaz kıldığı da olmuştur. Burada rekat sayısı önemli değildir. Yani kazası olmayan, akşam namazının sünnetini veya yatsı namazının son sünnetini kılarken, kazaya da niyet ederek, üç rekat kaza kılarsa, sünnet de kılınmış oluyor, yani sünnet sevabına da kavuşuyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İmam-ı a’zam hazretleri, [kaza namazı borcu olmadığı halde] namaz abdestinin bir edebini terk ettiği için, kırk yıllık namazı kaza etmiştir. (1/29)

Şu halde kazası olmayan kimse de, kaza kılabilir. Sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmesi daha uygun olur; çünkü böyle yapmakla, sünnet terk edilmiş olmadığı gibi, mekruh olmuş veya sahih olmamış olan namazları varsa, bunlar da kaza edilmiş olur.

Kaza ve teravih
Sual:
Kaza namazı borcumuz yok. Buna rağmen, sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet ediyoruz. Olur ya, kazaya kalmış bir namazımız varsa, onun yerine geçer. Yoksa zaten, farz yanında bir namaz kılmakla sünneti işlemiş oluyoruz. Ayrıca sünnet kılmaya dediğimiz için sünnet sevabı da alıyoruz. Evde iken, yatsı namazından sonra bir günlük kaza namazı kılıyorum, vaktin sünnetlerinde olduğu gibi, kılarken de teravihe niyet ediyorum. Bir arkadaş, yaptığın yanlış, kaza namazı olmayan, akşamın ve vitrin kazasını kılarken teravihe niyet edemez, ederse nafile olur, tek rekatlı nafile de olmadığı için kıldığın namaz boşa gider dedi. Doğrusu nedir?
CEVAP
Doğrusu sizin yaptığınızdır. Bütün sünnet namazlar nafiledir. Kaza namazı borcumuz olmasa bile, farzın yanında bir namaz kılmakla sünneti otomatikman işlemiş oluyoruz. Burada rekat sayısı önemli değil, farzın yanında bir namaz kılmamız önemlidir. Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat da, o vakit içinde, farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Niyetini de duruma ve ihtiyaca göre yapabiliriz. Kazayla beraber teravihe de niyet edebiliriz.

Kazası olmayan kimse, vaktin sünnetlerinde olduğu gibi, akşam ve vitrin kazasını kılarken teravihe de niyet ederse, rekatın tek olmasının önemi yok, yine teravih namazı da kılmış olur.

Kaza namazı borcu olmayan kimseler, iki kişi bile olsalar muhakkak cemaatle teravih kılmalıdır. Herhangi bir sebeple Camiye gidemeyen ve cemaat de bulamayan, o zaman kaza kılarken teravihe niyet edebilir. Bir günlük kaza kılan, o günkü teravihi de kılmış olur. Kaza kılarken, ramazanda yatsıdan sonra namaz kıldığı için, teravihe de niyet etse de, etmese de yine teravih namazı kılmış olur. Niyet ederse ayrıca niyet sevabı da alır.

Kazaya niyet
Sual:
Kaza borcu olmayan kimsenin, kaza namazı kılmasında mahzur var mıdır? Sünnetleri kılarken kazaya da niyet edebilir mi?
CEVAP
Hiçbir mahzuru yoktur; hatta böyle ömür boyu kaza kılması ihtiyatlı olur. Çeşitli sebeplerle sahih olmayan namazları olmuşsa, bunlar kaza edilmiş olur.

Kaza namazı kılmak
Sual:
Hiç namaz kazası olmayan kimse, (Mekruh olarak kıldıklarım olmuştur) diyerek, ömür boyu kıldığı namazları kaza etmesi iyi olur mu?
CEVAP
Evet, iyi olur. Bu kazaları, sabah ve ikindi namazlarından sonra kılmamalıdır, çünkü kazası olmayanın kıldığı kaza namazı nafile olur. Bu vakitlerde ise nafile kılınmaz. Muzmerat’ta da böyledir. (Hindiyye)

Kaza kılmak
Sual:
Kimi, (Kaza namazı borcu yoksa, kaza kılınmaz) diyor. Kimi de, (Mekruh olma ihtimali olanları kaza etmeli) diyor. İmam-ı a'zam hazretleri, hiç kazası yokken kırk yıllık namazını kaza etmiş midir?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri, (İmam-ı a'zam Ebu Hanife hazretleri, abdestin edeblerinden birini terk ettiği için kırk yıllık namazı kaza etmiştir) buyuruyor. (1/29)

Fetâvâ-yi Attâbî kitabında diyor ki: İhtiyaten, mekruh olarak kıldığı namazları kaza etmek iyi olur. Bazı âlimler, bütün ömründeki namazları kaza etmişlerdir. İmam-ı a'zam hazretleri, abdest alırken ayak parmaklarını üst taraftan yukarıdan aşağıya doğru sol elinin küçük parmağıyla hilâllerdi. Sonra, Resulullahın ayağını, alt tarafından aşağıdan yukarıya doğru hilâllediğini anlayınca, ayak parmaklarını sünnete uygun şekilde hilâllemediği için böyle kıldığı namazlarını kaza etmiştir. (Tergib-üs-salât)

Görüldüğü gibi, kazası olmayanın da, kaza namazı kılması iyi oluyor. Sünnetleri kılarken kazaya da niyet edilince, hem sünnetler kılınmış, hem de varsa kaza borcumuz ödenmiş olur. Ömür boyu böyle devam etmek iyi olur.

Kaza borcu olmayan
Sual:
Kaza borcu olmadığı halde, kaza namazı kılan kimsenin, dört rekâtlı kaza namazlarının üçüncü ve dördünce rekâtlarında zamm-ı sure okuması gerekir mi? Yine kaza borcu olmayıp beş vakit namazın sünnetlerini, kuşluk, evvabin, teheccüd gibi, farzlara bağlı olmayan sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet eden kimsenin, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okuması gerekir mi?
CEVAP
Kaza namazı olmayan kimsenin kıldığı namazlar nafile olur. Nafile namazların da, her rekâtında zamm-ı sure okumak gerekir. Ancak beş vakit namazın sünnetlerini ve kuşluk, evvabin, teheccüd gibi farzlara bağlı olmayan sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet eden kimsenin, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okuması gerekmez; çünkü Peygamber efendimiz, farzların yanında bir namaz kıldığı gibi, kuşluk, evvabin ve teheccüd vakitlerinde de namaz kılmıştır. Bu namazları kılmak bize sünnet olmuştur. Eğer kazaya da niyet ederek, kuşluk ve teheccüd namazlarını,12 rekâttan yani sünnet miktarından fazla kılınırsa, o zaman, üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okumak gerekir. 12 rekâta kadar kılmak sünnet olduğu için son iki rekâtta zamm-ı sure okumak gerekmez; ama okunması iyi olur.

Gerek beş vakit farz namazların yanında gerekse kuşluk, evvabin ve teheccüd vakitlerinde, bir kaza namazı kılınınca, sünnete uyulmuş, o vakitte bir namaz kılınmış olur. Bunun için üçüncü ve dördüncü rekâtlarda zamm-ı sure okumak gerekmez. Okunursa da, farz namazların üçüncü ve dördüncü rekâtlarında olduğu gibi, zamm-ı sure okumak namaza zarar vermez.

Tatarhaniyye’de, (Kazaya kalmış namazı olup olmadığını bilemeyen kimsenin, öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerinde zamm-ı sure okuması daha iyi olur) buyurulması, (Sünnetlerde kazaya niyet etmesi ve zamm-ı sure okuması daha iyi olur) demektir. (Uyun-ül-besair)

Kaza namazı yoksa
Sual:
Kitaplarda, (Kaza namazı olmayanın kıldığı kazalar nafile olur. Nafile sevabı sünnete göre çok azdır) deniyor. Kuşluk, Evvabin, Teheccüd, Tehıyyet-ül mescid gibi namazları kılmak sünnettir. Yukarıdaki ifadeye göre, kaza namazı borcu olmayanın, bu namazları kılarken, kazaya niyet etmemesi gerekmez mi?
CEVAP
Bu namazların vaktinde kaza namazı kılınırsa, bu sünnetler de kılınmış olur. Niyet sevabına da kavuşmak için, hem kazaya hem de kuşluk namazına niyet etmelidir. Kuşluk ve Teheccüd namazının en fazlası 12 rekâttır. 12 rekât kaza namazı kılınırsa, sünnet sevabına da kavuşulur. 12 rekâttan fazla kılınırsa nafile olur. Camiye girince, mekruh vakit değilse, kaza namazı kılınırsa Tehıyyet-ül mescid sünneti de kılınmış olur. Kaza namazı olmayan, beş vaktin sünnetlerinin yerinde, kaza namazına niyet ederse, sünnetler de kılınmış olur. Niyet sevabına kavuşmak için, kaza kılarken, vaktin sünnetine de niyet etmek gerekir.

Kazası olmayanın kaza kılması
Sual:
(Kazası olmayan kimse, akşam ve vitri kaza ederse nafile olur. Bunun için üç rekât kılınması mekruh olur) deniyor. Sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince akşamı ve vitri kılarken üç rekât kılmamız yanlış mı oluyor?
CEVAP
Hayır, yanlış olmuyor. Merhum hocamız ömürleri boyunca böyle kılmıştır. Peygamber efendimiz, Allah rızası için, farzın yanında bir namaz daha kılardı. O kıldığı için farzların yanında namaz kılmamız bize Sünnet olmuştur. Bu sünnet namazların yerinde kaza kılınca, Resulullah efendimiz gibi farzın yanında bir namaz kıldığımız için Sünnet yerine gelmiş oluyor. Kaza kılarken vaktin sünnetine de niyet edince, ayrıca niyet sevabı da alınıyor.

Kazası olmayan, sünnet olarak bildirilen yerlerin dışında, üç rekât olarak akşamın farzıyla vitri kaza ederse bu nafile olur, nafileyi de tek rekât kılmak tahrimen mekruhtur. Fakat beş vaktin sünnetleri, Duha, Teheccüd ve Evvabin gibi namazları kılarken kazaya da niyet edince, Resulullah efendimiz, o vakitlerde namaz kıldığı için, kazası yoksa bu namazlar Sünnet oluyor.

Kazası olmasa da, ömür boyu kıldığı bütün namazları kaza etmek iyi olur. Eğer bu, namazlarındaki noksanlık ve kerahetten dolayı yapılmışsa, daha güzel olur. Önceki Müslümanlardan pek çoğu, mekruh kılınmış olabilir şüphesiyle kıldıkları namazları kaza etmiştir. Bu kazaları, sabah ve ikindi namazlarından sonra kılmamalı, çünkü kazası olmayanın, sünnet olarak bildirilen yerlerin ve zamanların dışında kıldığı kaza namazı nafile olur. Bu vakitlerde ise nafile kılınmaz. Muzmerat’ta da böyledir. (Hindiyye)

Kazası olmadan kaza kılmak
Sual:
Kaza namazı borcu olmayanın, sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmesinin ne faydası olur?
CEVAP
Sahih olmamış, bozulmuş olanlar olabilir. Kaza kılmakla bunlar telafi edilir. Mekruh olarak kılınanlar vardır. Bunlar mekruhluktan kurtulmuş olur. Hiç mekruh işlememiş bile olsak, hepsi sahih ve kabul olsa bile, sünnetleri kılarken, kazaya niyet etmenin hiç mahzuru olmaz. Farzın yanında başka bir namaz kılındığı için, sünnet de yerine gelmiş olur. Muteber din kitaplarına uyarak, ölene kadar bu şekilde devam etmek iyi olur.